Şubat ayı sevgililer günü vesilesiyle aşk ile birlikte telaffuz edilen bir ay olmaya başladı. Günümüzün tüketim toplumunun dayattığı alışverişi hedefleyen reklam ve pazarlama taktiklerinin bir sonucu olarak gündelik hayatımızda bu kadar aşka dair sembol ile duyularımız esir alınmışken ister istemez aşk konusunu kurcalamaya başlıyoruz. Bu nedenle hem etkinliklerde hem de derslerde genel konumuz aşk ve sevgi üzerine, kalbimizi açmak ve içimizdeki şefkat duygusunu hem kendimize hem de çevremize yönlendirmek, ilişkilerimizi gözden geçirmek, güçlendirmek ve iyileştirmek istiyoruz. Sevgiyi hissetmenin, üzerine düşünmenin ve hatırlamanın dahi gündelik hayatın gelip geçici sorunları üzerinde taşıdığımız zihin yükünden kurtararak bizleri iyileştirdiğini ve kaynaktan gelen huzuru en güzel şekilde akıtarak bize dışarıda başka hiç bir şekilde alamayacağımız güzel enerji haliyle kuşattığını biliyoruz.
Bu yüzden "Seviyorum" kelimesiyle başlıyoruz. Ve diyoruz ki "iyi ol, mutlu ol, huzurlu ol, sevilen ol". Kendimize, sevdiklerimize, hayatımıza bir şekilde dokunanlara ve eğer yapabilirsek-ki o ne güzel bir şifadır- hayatımızı zorlaştırdığını düşündüğümüz herkese, tıpkı bize tüm varlıkların ve özümüzün, yüksek benliğimizin sürekli akıtmak istediği gibi: "iyi ol, mutlu ol, huzurlu ol, sevilen ol".. (bu bir bhavana meditasyonu örneğidir.)
Doğanın gözlerimize şifa olarak sunduğu yeşil renkle ifade edilen kalp çakrasıyla kalp yogasını ilişkilendirdiğimiz için, öncelikle çakralardan kısaca bahsetmemin faydalı olacağına inanıyorum.Sanskritçe çakra ismi "tekerlek" anlamını taşıyor. Omurga boyu sakral çizerek ilerleyen ida ve pingala adı verilen iki kanalın yani nadilerin buluşma noktaları başın yukarısı da dahil olmak üzere toplam 7 çakrayı oluşturmaktadır. Ve bu çakralar bedenimizin enerji kılıfının merkezini meydana getirirler.
Çakralarımız dengeli olduğunda, hem fiziksel beden sağlığımıza olumlu etkileri olur, hem de daha yüksek bir bilinç seviyesi ile huzur halinde oluruz. Kalp çakrası orjinal sanskritçe adıyla Anahata çakra, bu merkezlerden iki göğsümüzün tam ortasındaki yaklaşık 5 cm.lik bir alandan kaynağı olan ve diğer çakralara kıyasla 2,5 mt yakın enerji alanı ve buna bağlı rezonans alanıyla en güçlü çakradır. Altında yer alan 3dünyevi çakra ve üzerinde bulunan 3 ebedi çakra nedeniyle maddi ve manevinin arasındaki en güzel giriş kapısıdır, bu nedenle maneviden aldığımız sonsuz şifanın kaynağıdır. Koşulsuz sevgiyi, şefkati, merhameti, affetmeyi, sukuneti, sadakati, sabrı, duygusal gücü, bilgeliği temsil eden kalp çakrası iç içe geçmiş iki üçgeni çevreleyen 12 taçlı lotus ile simgelenir. Bu üçgen dişi ve erkek enerjinin mükemmel uyumunu gösterir.
Kalp çakrası göğüs bölgesinde yer alan göğüs kafesi, göğüsler, kalp, kan dolaşım sistemi, akciğerler
ve diyafram ile bağlantılıdır. Kalp çakramız dengesiz veya bloke olduğunda, üst sırt, omuz problemleri, astım, kalp rahatsızlıkları, solunum dengesizlikleri ve akciğer rahatsızlıkları meydana gelebilir. Duygusal olarak bu dengesizlik olduğu zaman ise sevgide güçlük, umutsuzluk, çökkünlük, depresyon, korkular, kin, kıskançlık, kızgınlık, yanlızlık ve anksiyete gibi sorunlarla kendini gösterebilir.
Bu yüzden "Seviyorum" kelimesiyle başlıyoruz. Ve diyoruz ki "iyi ol, mutlu ol, huzurlu ol, sevilen ol". Kendimize, sevdiklerimize, hayatımıza bir şekilde dokunanlara ve eğer yapabilirsek-ki o ne güzel bir şifadır- hayatımızı zorlaştırdığını düşündüğümüz herkese, tıpkı bize tüm varlıkların ve özümüzün, yüksek benliğimizin sürekli akıtmak istediği gibi: "iyi ol, mutlu ol, huzurlu ol, sevilen ol".. (bu bir bhavana meditasyonu örneğidir.)
Çakralarımız dengeli olduğunda, hem fiziksel beden sağlığımıza olumlu etkileri olur, hem de daha yüksek bir bilinç seviyesi ile huzur halinde oluruz. Kalp çakrası orjinal sanskritçe adıyla Anahata çakra, bu merkezlerden iki göğsümüzün tam ortasındaki yaklaşık 5 cm.lik bir alandan kaynağı olan ve diğer çakralara kıyasla 2,5 mt yakın enerji alanı ve buna bağlı rezonans alanıyla en güçlü çakradır. Altında yer alan 3dünyevi çakra ve üzerinde bulunan 3 ebedi çakra nedeniyle maddi ve manevinin arasındaki en güzel giriş kapısıdır, bu nedenle maneviden aldığımız sonsuz şifanın kaynağıdır. Koşulsuz sevgiyi, şefkati, merhameti, affetmeyi, sukuneti, sadakati, sabrı, duygusal gücü, bilgeliği temsil eden kalp çakrası iç içe geçmiş iki üçgeni çevreleyen 12 taçlı lotus ile simgelenir. Bu üçgen dişi ve erkek enerjinin mükemmel uyumunu gösterir.
Kalp çakrası göğüs bölgesinde yer alan göğüs kafesi, göğüsler, kalp, kan dolaşım sistemi, akciğerler
Kalp çakrasının elementi havadır, bu nedenle gönül ferahlığı dileriz, gönüller ferah olsun isteriz. Gönül sıkıntısı varsa, kalp sıkışır, rahat nefes alamayız. Sevdiklerimiz bize dokunduğunda kalbimizden sıcacık bir his yayılır, kalp çakrası uyanır, kalp çakrası dokunma duyusuna hitap eder. Eğer bu çakranız dengeliyse, insanları, hayvanları, doğayı ve kendinizi sevmeye, sevgiden yüce başka bir kaynak aramaya ihtiyacınız olmadığını hissetmeye başlarsınız. Kalp çakrası güçlü olan kişilerin kendiliğinden akan ve hiç bir koşula dayanmayan bir şefkat duygusu ve huzuru olur.
Kalp çakrası Fa notası ve 639 hz solfeggio tonu ile bağlantılıdır, "YAM" mantrasıyla çağrılır. Meditasyon ve yoga öncesi hem nefes hem de mantra çalışmalarıyla kalbinize yoğunlaşabilirsiniz.
Kalbin elementi hava olduğu için birçok farklı pranayama yani yaşam enerjisi bilinciyle yoga nefesi almayı uygulayabilirsiniz. Bunlardan nadi sodana yani burun deliklerinden donüşümlü nefes alma (alternate nostal breathing olarak arayabilirsiniz) veya kapalabhati gibi nefes vererek diyaframı içeri çekme şeklinde daha yoğun, ısıtıcı ve arındırıcı bir çalışma yapabilirsiniz.
Kalp yogasında genel olarak kalp bölgemizi açan, anahata çakrayı dengeleyen asanaları, yani yoga pozlarını kullanıyoruz. Genel olarak eğer yogada kullandığımız bolster minderi (bedeninizin üçte ikisine yakın büyüklükte şeker görünümlü) ile pasif olarak kalp ve göğüs bölgesini pasif olarak açmaya yardımcı olan restoratif serileri kullanabiliriz. Bunun haricinde kolları ve koltuk altını açan hareketler, özellikle geriye eğilen kobra pozu, köprü ya da tekerlek pozu gibi hareketler oldukça etkilidir. Özellikle yanlızlık, çökkünlük ve depresyon haliniz varsa bu hareketlerden fayda görebilirsiniz.
Bu sevimli çizgi yogimiz genel olarak kalp yogasında kullandığımız serileri gösteriyor. Ancak daha önce yoga pratiğiniz yoksa dikkatli olmanızı ve önceden mutlaka bir eğitmen eşliğinde bu serileri yapmanızı önemle tavsiye ediyorum.
Burada verilen herşey tabii ki bizim uygulama ve çalışma tekniklerimiz ve bunların olumlu etkileri binlerce yıldır gözlemleniyor. Yapmanız tabii ki çok faydalı ama ben yine de şöyle düşünüyorum ki sevdiklerinize dokunarak, sevdiğiniz aktiviteleri yaparak, doğada zaman geçirerek hatta en azından muhteşem bulduğunuz bir doğa manzarasına bakarak- bazen bu bahçenizde hiç farketmediğiniz harika bir ağacın yaprağı bile olabilir, sevdiğiniz ruhunuza dokunan bir müziği dinleyerek, sevdiğiniz insanlarla bir araya gelerek, doğadaki birbirinden güzel kokuların, çiçeklerin nefis kokularını içinize çekerek inanıyorum ki zaten kalp çakranızı en güzel şekilde açarsınız.
Sevgiyle kalın, severek, sevilerek, iyilikle ve huzurla..
OM.
Bu yazı ile ilgili olarak yorumlarınız ve daha ayrıntılı bilgi talepleriniz olursa her zaman benimle iletişime geçebilirsiniz.
Kalp çakrası Fa notası ve 639 hz solfeggio tonu ile bağlantılıdır, "YAM" mantrasıyla çağrılır. Meditasyon ve yoga öncesi hem nefes hem de mantra çalışmalarıyla kalbinize yoğunlaşabilirsiniz.
Kalbin elementi hava olduğu için birçok farklı pranayama yani yaşam enerjisi bilinciyle yoga nefesi almayı uygulayabilirsiniz. Bunlardan nadi sodana yani burun deliklerinden donüşümlü nefes alma (alternate nostal breathing olarak arayabilirsiniz) veya kapalabhati gibi nefes vererek diyaframı içeri çekme şeklinde daha yoğun, ısıtıcı ve arındırıcı bir çalışma yapabilirsiniz.
Kalp yogasında genel olarak kalp bölgemizi açan, anahata çakrayı dengeleyen asanaları, yani yoga pozlarını kullanıyoruz. Genel olarak eğer yogada kullandığımız bolster minderi (bedeninizin üçte ikisine yakın büyüklükte şeker görünümlü) ile pasif olarak kalp ve göğüs bölgesini pasif olarak açmaya yardımcı olan restoratif serileri kullanabiliriz. Bunun haricinde kolları ve koltuk altını açan hareketler, özellikle geriye eğilen kobra pozu, köprü ya da tekerlek pozu gibi hareketler oldukça etkilidir. Özellikle yanlızlık, çökkünlük ve depresyon haliniz varsa bu hareketlerden fayda görebilirsiniz.
Bu sevimli çizgi yogimiz genel olarak kalp yogasında kullandığımız serileri gösteriyor. Ancak daha önce yoga pratiğiniz yoksa dikkatli olmanızı ve önceden mutlaka bir eğitmen eşliğinde bu serileri yapmanızı önemle tavsiye ediyorum.
Burada verilen herşey tabii ki bizim uygulama ve çalışma tekniklerimiz ve bunların olumlu etkileri binlerce yıldır gözlemleniyor. Yapmanız tabii ki çok faydalı ama ben yine de şöyle düşünüyorum ki sevdiklerinize dokunarak, sevdiğiniz aktiviteleri yaparak, doğada zaman geçirerek hatta en azından muhteşem bulduğunuz bir doğa manzarasına bakarak- bazen bu bahçenizde hiç farketmediğiniz harika bir ağacın yaprağı bile olabilir, sevdiğiniz ruhunuza dokunan bir müziği dinleyerek, sevdiğiniz insanlarla bir araya gelerek, doğadaki birbirinden güzel kokuların, çiçeklerin nefis kokularını içinize çekerek inanıyorum ki zaten kalp çakranızı en güzel şekilde açarsınız.
Sevgiyle kalın, severek, sevilerek, iyilikle ve huzurla..
OM.
Bu yazı ile ilgili olarak yorumlarınız ve daha ayrıntılı bilgi talepleriniz olursa her zaman benimle iletişime geçebilirsiniz.